Burun, nefes alma ve koku alma gibi temel işlevlerinin yanı sıra, akıntı yoluyla vücuttaki mikropların uzaklaştırılması ve atılması gibi önemli görevleri de yerine getirir. Burun akıntısı, kişinin burnundan mukus çıkmasıdır. Mukus burun dışına aktığında nazal akıntı olarak adlandırılır. Burun ve sinüsler, günlük olarak bir ile iki litre arasında ince mukus üretir. Mukus, burun ve sinüsü kaplayan hücrelerin yüzeyinde bulunur. Mukus kayarak genize, oradan da yemek borusuna gönderilir ve bu nedenle bazen farkında olmadan yutulur. Normal şartlarda burun önden akmaz. Burundaki salgının çok olduğu veya salgının arka tarafa doğru yönlendirilmediği durumlarda burunda akıntı gerçekleşir. Mukus, bakteri ve tozları engelleyerek onların akciğerlere girmesini önler.

Soğuk algınlığı ya da alerji gibi durumlarda burundan mukus çıkması yaşanabilir ya da mukus burundan akmak yerine boğaza da akabilir. Burun akıntısı, vücut için oldukça faydalı olup vücutta ne tür bir rahatsızlığın olduğunu anlamaya yardımcı olur. Genel olarak burun akıntısı, akışkan kıvamda, şeffaf ve renksizdir. Ancak bazı durumlarda koyu kıvamda ve yeşil renkte de olabilir.

Burun akıntısının birçok nedeni bulunur. Bu nedenler arasında kişinin burun sıvısıyla mikropları vücuttan atması veya kişinin alerjik bir rahatsızlık geçirmesi bulunur. Özellikle kış aylarında çok yaygın olarak görülen burun akıntısı, kişiye oldukça rahatsızlık verir ve yaşam kalitesini olumsuz etkiler. Alerjik rahatsızlık sonucu oluşan akıntılar bazen boğazda da hissedilir.

Burun akıntıları sadece bunlarla kalmaz. Hastalığın etkeni burun akıntısının şeklini de etkiler. Örneğin, nezle ve grip gibi hastalıklarda burun akıntısı akışkan kıvamda ve saydam renkteyken, boğaz enfeksiyonlarının yaşandığı bakteriyel hastalıklarda ise burun akıntısı yeşil renkte ve koyu kıvamlı olur. Burundan yeşil renkte akıntı gelmesi, birçok hastalığın habercisi olabilir. Bu durum genellikle sinüzit hastalığına işaret eder. Burun ve göz çevresinde bulunan kemiklerin arasındaki boşluklara sinüs adı verilir. Bu boşlukların dolmasını sağlayan mukozanın iltihaplanmasına da sinüzit adı verilir. Sinüzit genellikle üst solunum yollarının iltihaplanmasıyla kendini gösterir. Sürekli olarak burun ve geniz akıntısı yaşanması, sinüzit hastalığının başlangıç belirtisi olabilir.

Ayrıca yeşil burun akıntısı, nemsiz ve yüksek ısılı evlerde yaşayan kişilerde de çok sık görülür. Sigara dumanı, endüstriyel kirlilikler ve çevresel uyarıcılar, burun içindeki salgıyı azaltır. Salgı azaldığında da burundaki olağan akıntı daha koyu bir kıvam alarak renk değiştirir.

Yeşil burun akıntısının tedavisi, akıntının oluşumuna bağlı olarak değişmektedir. Bakteriyel enfeksiyonlar sonucu oluşan yeşil akıntı, antibiyotikler ile tedavi edilir. Eğer hastada kronikleşmiş sinüzit varsa, akıntı oluşumunu sağlayan sinüslerin ağızlarının açılması için operasyon uygulanması gerekebilir. Alerjik durumlar sonucu oluşan yeşil renkteki geniz akıntısı için ilaç, sprey ve alerji aşıları kullanılabilir. Burun açıcı ilaçlar, genelde kan basıncını, kalp ve tiroit hastalıklarını artırabileceği için en güvenli yöntem olan steroid spreyler tercih edilir.

Yapılan araştırmalara göre, antibiyotik tedavisi uygulanan hastalar, tedavi sonunda kendilerini daha iyi ve sağlıklı hissetmediklerini beyan etmişlerdir. Sümük ve benzeri akıntıların renklerinde değişimler yaşanmıştır. Ayrıca hastalık süresi diğer tedavi yöntemlerinden daha kısa sürmüştür. Tüm bunların dışında, günlük hayatta uygulanabilecek birkaç küçük önlemle bu tür enfeksiyonların yaşanması engellenebilir. Örneğin, kalorifer sistemiyle ısınan evlerde kuruyan hava buharla nemlendirilmelidir. Fazla toz barındıran ortamlardan uzak durulmalıdır.